Büyük Önder Atatürk 1930 yılının ilkbaharında ilk kez gördüğü Antalya`da lacivert denizlerin ardındaki dağların anlık renk değişimini izlerken; "Hiç Şüphesiz Ki Antalya Dünyanın En Güzel Yeridir" demiştir.

 

1930 yılı Mart ayının başlarında Atatürk, İzmir'deydi. Havalar soğuk gidiyordu. Gazi, Antalya'nın ılık ikliminde bir hafta dinlenmeyi düşündü. 4 Mart 1930 günü, İzmir'den Aydın treni ile hareket ederek 5 Mart 1930’da Aydın’a geldi. Aynı gün akşam Denizli’ye hareket eden Mustafa Kemal; Isparta, Burdur ve ardından 6 Mart 1930 günü öğleden sonra, 16.00’da Antalya'ya geldi.

 

Atatürk’ün geleceği haberi kentte büyük sevinç yaratmıştı. Sokaklar aydınlatılmış, temizlenmiş; birçok yere zafer takları kurulmuştu. Kepez'den şehre kadar halk, yolun iki yanını doldurmuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ü taşıyan otomobil durduğunda her yanı “Hoş geldin. Sefalar getirdin. Yaşa, varol Gazi!” sesleri kapladı. Ata'larına çok şey borçlu olan halk, onu yakından görmenin sevincini ve heyecanını yaşıyordu. Yeni Kapı’daki Valiliğe ait iki katlı köşk Atatürk'ün ikametine ayrılmış ve halk, köşkü elbirliği ile baştan başa, sade ama temiz eşyalarla donatmıştı.

 

Karşılama töreni bittiğinde köşke geçildi. Köşkün önünde biriken halkın bitmeyen sevgi gösterileri nedeniyle, Atatürk balkona çıkarak halkı bir kez daha selamladı.

Akşam, onuruna verilen yemek sırasında Türk Ocağının düzenlediği gösterileri seyretti.

 

7 Mart 1930 Cuma günü tüm ilçe ve köylerden Gazi’yi görmek, saygılarını sunmak için gelen heyetler köşkün etrafını doldurmuştu. Atatürk, köşkün balkonundan Antalyalılara kısa bir konuşma yaptı. Akşam üzeri şehirde otomobil ile bir gezinti yapıldı; Tophane yolu, buz fabrikası ve Türk Ocağı’na gidildi. Atatürk; ocak kütüphanesi, sinema ve diğer salonları gezerek ocak reisinden durumları ile ilgili bilgiler aldı.

 

8 Mart Cumartesi günü Arapsuyu'nda pirinç ziraatı yapılan Mursi Çiftliği'ne gidildi. O tarihte henüz Konyaaltı'nda yol olmadığı için buraya Rüstemiye gemisi ile gidilmişti. Atatürk'ün yanında Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Ordu Müfetişi Fahrettin Paşa, Vali Faiz Bey ve milletvekilleri bulunuyordu. Burada öğle yemeği yendi. Ardından Gazi ve yanındakiler vapur ile Antalya sahillerini gezdi ve özellikle büyük şelaleyi gördüler.

 

Daha sonra karadan, bugünkü Lara yolu üzerindeki Rumkuş mevkiine gidildi. Atatürk oradan denizi, karşı sahilleri, karla örtülü Beydağları’nı uzun uzun seyretti ve “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir.” demekten kendini alamadı. Bulunduğu yerin adını yanındakilere sorduğunda “Rumkuş” olduğunu öğrenince, Türk topraklarında Türkçe adın olması gerektiğini söyleyerek buranın adının “Erenkuş” olarak değiştirilmesini istedi.

 

9 Mart Pazar günü öğleye doğru tarihe ve eski eserlere son derece önem veren Atatürk Serik, Büyükbelkıs Köyü'ndeki Aspendos Antik Tiyatrosu'nu görmeye gitti. Serik ve Belkıs’ta toplanan halkın sevgi gösterileri arasında Aspendos’a ulaşıldı. Tiyatronun önüne Yörük çadırı kurulmuş, her taraf bayraklarla donatılmıştı. Tiyatro, Antalya Müzesi Müdürü Süleyman Fikri Bey’in rehberliğinde gezildi. Atatürk tiyatronun dünyadaki benzerleriyle karşılaştırmasını yaparken Sanat Tarihi ve Arkeoloji alanında sahip olduğu engin bilgilerini ortaya koyuyordu. Aspendos Tiyatrosu'nun derhal onarılarak ziyarete açılması için direktifler verdi. Dönüşte yol üzerinde bulunan Osman Ağa’nın narenciye bahçesini gezdi, çalışmaları yakından izledi. Bu çalışmalar Atatürk tarafından takdirle karşılandı. Akşam Yeni Kapı’da halk, Ata'mızın onuruna oyunlar oynadı, türküler söyledi.

 

10 Mart Pazartesi gününü Atatürk, köşkte, Antalya Müzesi’nden getirilen birkaç el yazması tarih kitabını ve Kur'an-ı Kerim'i incelemekle geçirdi.

 

11 Mart 1930 Salı günü Atatürk'ün deniz yoluyla devam edeceği yurt gezisine program değişikliği nedeniyle son verilerek Burdur üzerinden kara yoluyla dönüş hazırlığına başlandı; 12 Mart’ta Gazi, yanındaki heyetle birlikte Ankara’ya uğurlandı. Yapılan uğurlama töreninde Atatürk, Antalya’ya tekrar geleceğine dair söz verdi.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.