CHP’Lİ ÖZER: ANTALYALI ÇİFTÇİ SEL, HORTUM VE TARSİM MAĞDURU
SİYASET, 14 Ocak 2022 10:56CHP’li Özer sel, fırtına ile hortumlardan mustarip olan ve TARSİM yaptıramayan Antalyalı üreticinin sesini Meclis’e taşıdı. Sadece Kumluca ilçesinde 2 bin dekarlık arazinin sigortasız olduğunu belirten Özer “İlgililer parmağını kıpırdatmıyor, çiftçi lehine karar almıyor” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer geçtiğimiz haftalarda yoğun yağış, fırtına ve hortum nedeniyle zor günler geçiren Antalyalı üreticinin sıkıntılarını Meclis’te dile getirdi. Antalya üreticisini bekleyen en önemli tehlikenin iklim değişikliği, sel ve hortumlar olduğunu belirten Özer, yaptıramayan üreticiler için tarım sigortası TARSİM şartlarının kolaylaştırılması çağrısında bulundu. Özer ÇKS kaydı şartının kaldırılmasını istedi.
Özer TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu:
BU KEZ ŞANSLIYDIK: Üreticilerimiz son on beş günde iki büyük tehlike atlattı. 30 Aralıkta Meteoroloji Genel Müdürlüğü aşırı yağış nedeniyle kırmızı kodla Antalya’yı uyardı. Yirmi dört saatte Antalya’da metrekareye 243 kilogram yağmur düştü. Derelerin taşması sebebiyle hem seraları hem de evleri su bastı. Hemen on gün sonra 9 Ocak’ta Kumluca ilçemizin Mavikent ve Beykonak beldeleri hortumla karşı karşıya kaldı. Çiftçilerimizin sabaha kadar gözüne uyku girmedi. Sabah 100 dekara yakın arazinin hortumdan etkilendiğini gördük. Bir kez daha buradan bütün üreticilerimize geçmiş olsun diyorum ama yarın bu kadar şanslı olmayabiliriz. Bu nedenle tarım sigortaları çok önemli.
TARSİM ÖNEMLİ AMA: Bildiğiniz gibi dünyada büyük bir kuraklık var, bir ısınma var, karbon salınımı yüzünden iklimler değişiyor. Bu yüzden de en çok etkilenen bölge Akdeniz havzası ve özellikle Antalya Körfezi. Tarım alanlarımız önümüzdeki yıllarda ani yağış, dolu ve hortumla karşı karşıya kalma durumunda. Bu nedenle 2005 yılında kurulmuş Tarım Sigortaları çiftçi ve tarım alanları açısından çok önemli. TARSİM kurulduğunda bir misyon belirlemiş kendisine; tarım sigortalarının tanıtılması ve yaygınlaşmasının sağlanması, üreticilerin doğal afetlerden ve oluşabilecek diğer risklerden korunması, bu amaca yönelik gerekli uygulamaların hatasız, hızlı bir şekilde yürütülmesi.
ÇİFTÇİ LEHİNE DEĞİL: TARSİM’in iyi niyetle kurulduğunu düşünüyoruz ama sahadaki eksperler ve tarım sigortası mantığının hiç de çiftçi lehine olmadığını görüyoruz. Geçen sel felaketinde TARSİM’in eksperleri gelmiş, seraları gezmişler, demişler ki: “Bitki on gün içinde ölürse size ödeme yaparız.” Bakın, bir seraya sel girdiği zaman oraya bomba düşmüyor; seradaki fide, bitki on gün içinde ölmez. Bir aylık, bir buçuk aylık bir süre içerisinde mantar hastalıkları, kök çürüklükleri ve gövde hastalıkları yüzünden bitki ölür.
2 BİN DEKAR ARAZİ DAVALI: Ben isterdim ki bugün Antalyalı AK Partili milletvekillerimiz de Genel Kurul’da olsun. Biliyorum ki onlar da sahada aynı sorunlarla karşılaşıyorlar. En büyük sorunumuz mülkiyet. Benim bölgemde 2 bin dekar arazide şahıslar hazineyle davalı. Davalı olduğu için ÇKS kaydını yaptıramıyorlar yani Çiftçi Kayıt Sistemi’ne giremiyorlar. Giremedikleri için de bu üretim alanları üzerinde tesis olmasına rağmen, sera olmasına rağmen, üretim yapılmasına rağmen ne yazık ki güvence dışı kalıyorlar. Bunun önüne geçmek için hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de Tarım ve Orman Bakanlığı ile değişik kereler buluştuk, konuştuk ama görüyorum ki hiç kimse bu konuda parmağını dahi kıpırdatmıyor yani çiftçi lehine bir karar almaktan imtina ediyor.
NARENCİYE DE ZORDA: Öte yandan narenciye üreticisinin de gözüne uyku girmiyor çünkü coğrafi işaret almış Finike portakalı bile 2 liraya kadar düşmüş durumda. Bahçe dikimi farklıdır arkadaşlar, bakımı farklıdır. Bir bahçeyi dikersiniz, ürünü alırsınız, ilacını yaparsınız, budamasını yaparsınız, yazın sulamasını yaparsınız, süreklilik ister. Başta gübre olmak üzere girdi maliyeti ise büyük dert. Bütün tarım girdilerinde yüzde 50’ye varan destekler yapılması lazım yoksa bu insanlar yakında portakal bahçelerini sökmeye başlayacak. Gerekli destekleme yapılmazsa sürdürülebilir tarım ortadan kalkar. Bu kalkınca da insanlar açlıkla karşı karşıya kalır. 84 milyonluk ülke aç kalır arkadaşlar; ucuz gıdaya erişemez ve sürekli gıdaya erişimi engellenir.
SİYASET, 14 Ocak 2022 10:56
Yorumlar (0)