CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı yaptığı konuşmasında şunları söyledi;
“32 yıl önce bugün soğuk bir Ankara sabahında bu memleketin en cesur kalemlerinden biri olan, ilkelerinden asla taviz vermeyen, araştıran, sorgulayan, kalbi aydınlık bir Türkiye için çarpan bir aydınımızı, bir yurtseverimizi, Uğur Mumcu’muzu karanlık güçler elimizden aldı. Onlar sandılar ki, Uğur Mumcu bir bedendir, ölümlü bir fanidir. Onu katlederek sustururuz, onu katlederek zihinlere korku salarız.
Susturamadılar, susturamazlar da!
Uğur Mumcu; yolsuzluklardan ve yasaklardan arınmış, emeğin en yüce değer olduğu, en temel insan haklarının korunup güçlendirildiği, sosyal bir hukuk devleti anlayışına dayanan, bilimi, aklı, laikliği pusula edinen tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye mücadelemizde yaşıyor!
‘Ben Atatürkçüyüm.... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır.’
Uğur Mumcu bugün milyonlarca yurtseverin kalbinde, zihninde yaşıyor!
1980 ve sonrası siyasal islamın başladığı dönemlerdir. Uğur Mumcu dinci kadrolaşmaya dikkat çekip, tarikatların devlet içinde nasıl örgütlendiğini, nasıl tehlikeli bir noktaya geleceklerini anlattı. SİYASET-TİCARET-MAFYA üçgeninde suç örgütlerinin devletin birtakım odaklarının kontrolünde nasıl güçlendiğini, toplumsal ve siyasal hayatı nasıl terörize ettiklerini, gelecek adına nasıl tehditler oluşturacağını anlattı. Onlarca sayfa daha yazarız Uğur Mumcu’nun haklı çıktığı konuları. Başımızdaki bela TEK ADAM REJİMİ, Uğur Mumcu’nun tarif ettiği, uyardığı, öngördüğü dinci gericiliğe, tarikatlara, cemaatlere yaslanan, mafyaları koruyup kollayan, kendine yakın bir sermaye grubu kurarak kamunun bütün kaynaklarını onlara peşkeş çeken bezirgan bir iktidardır!
Uğur Mumcu’nun da dediği gibi; ‘Her kim ki din sömürüsünü kullanır, bir süre yararlı olur belki, ama sonunda mutlaka seçim sandığında yenilgiye uğrar. Halk affetmiyor, din sömürüsünü affetmiyor halk.
BOP projesinin uygulanmasının başladığı dönemde ‘Ben BOP projesinin Eş Başkanıyım’ dediği Orta doğunun parçalanmasına şahit olduk. Tam anlamıyla bataklığa saplanan, memleketi karanlığa hapseden TEK ADAM REJİMİ’nin artık son günlerindeyiz. Ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar ilk kurulacak sandıkta yenilecekler! Örnek aldıkları o tüm partiler gibi tarihin tozlu sayfalarına karışacaklar!” Türk ulusunun fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür seçkin evlatlarının katlinden birinci derecede sorumlu emperyalizm, çeyrek yüzyıldır başta Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu ’da olmak üzere Uğur Mumcu’suz bir Türkiye’de daha rahat hareket olanağı bulması nedeniyle son derece mutludur.
Ancak Araştırmacı Gazeteciliğin lideri, Cumhuriyetin, çağdaşlığın, demokrasinin, Atatürk devrimlerinin, ulusal bütünlüğün yılmaz savunucusu Uğur Mumcu’nun kaybından duyduğumuz acıyı bir kez daha ifade ederken, onun hatırasına ve fikirlerine her zaman sahip çıkacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.” Diye konuştu.